Skip to main content
.

KUL OLMAYI SEVENE İHLAS SURESİ YETER

By 17 Mayıs 2022Ağustos 4th, 2024No Comments

Meryem Suresi (88, 89, 90, 91): “Rahman çocuk edindi” dediler. Andolsun ki, pek çirkin bir iddiada bulundunuz! Bundan (bu çirkin iddiadan) dolayı az kalsın semavat çatlayacak, arz şakk edecek (yarılacak) ve dağlar yıkılıp düşecek, Rahman’a çocuk nispet etmelerinden ötürü.”

Ayette geçen iddiada bulunanların hayallerine bu inanışları bir veri olarak işlenmekte, bu inanışları onlarda bir veri tabanı oluşturmakta ve hayalleri bu veri tabanına göre bakış açıları üretmektedir. Böyle bir hayal veri tabanının Allah indindeki durumunu, tehlikesini, Allah’a karşı nasıl yalan ve iftira olduğunu  ayetten öğreniyoruz. “Rahman çocuk edindi” iddiasında bulunanların bu çok yanlış hayallerine karşılık, Rabbimiz Billahi anlamda iman edenlere ise İHLAS SURESİ’ni ikram etmiştir:

“De ki; O Allah EHAD’dır. O Allah SAMED’dir. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Ve O’na hiç bir küfüv olmadı…”

“Rahman çocuk edindi” diyenlerin iddialarına bakıp son ayet için mealen “Ona hiç bir küfüv iddia edilemez.” de diyebiliriz.

Bir düşünün lütfen! İhlâs Suresinin kastettiği manayı hayaline nakşetmiş, hayalinin ana veri tabanını İhlâs Suresinin manası yapmış kişinin bu hayali Allah indinde ne kadar kıymetlidir! Çünkü; Rabbimiz, İhlas Suresi’nin kastettiği manaya karşı yalan, iftira ve batıl nitelikli olan hayaller için “Bu nasıl çirkin bir iddiadır! Az kalsın Semavat çatlayacak, Arz yarılacak ve dağlar yıkılıp düşecek” açıklaması yapmaktadır! Yani “Rahman çocuk edindi” iddiası kıyameti koparacak şiddette bir kötü hayaldir. Buna karşılık da İHLÂS SURESİ’nin hayali (Allahu a’lem) en az Rabbimizin kınadığı hayalin şiddetinin zıddı nispetinde yüksek değer taşımaktadır. İnananların bu hayallerine Allah, Zülfadlil Aziym olarak ikramda bulunacağını da vadetmektedir.

Rasulullah (SAV) Efendimiz’in bir mübarek hadislerinden öğrenmekteyiz ki; Billahi anlamda iman sahibi olmak kaydıyla (Efendimiz (SAV)’in hadisleri yalnızca Billahi anlamda imanlı olanlar için geçerlidir) her kim İHLÂS SURESİ’ni, kastettiği manayı kendisi de kastederek beşyüz bin kez okursa İhlâs Suresinin kastı o kişinin hayaline nakşolur da o kişi ölümü tattıktan sonra her ne varsa hepsi ona kolaylaşır İnşaAllah!

“İyi ya, rastgele yaşa, sonra da beşyüz bin İhlâs oku ve hesapları geç, kolaymış bu iş” diye yanlış yorum yapanlar her zaman olduğu gibi tabi yine yanılıyorlar. Efendimiz (SAV)’in söylediğinin “İhlas Suresini manasının hayaliyle okumak” olduğunu fark edemiyorlar. İhlas Suresinin kastettiği mana çok önemli, onu hayal oluşturabileceğimiz şekilde hayalimizde oluşturmalıyız. Tabi, hayal dendiği zaman hep şekil düşünmeyin. Esas, esas hayalin veri tabanı hisle ilgilidir. Suret değildir. Suret, hayal oluşturmanın en alt derecesidir. Hayalin en üst derecesi hisle ilgilidir. Hislerin oluşturduğu veri tabanıdır. Biraz sonra biraz daha göreceğiz o konuyu. İhlas Suresinin kastettiği manayı işte öyle bir veri tabanı yapabilmek için hızlıca şöyle söyleyeyim: “De ki O Allah Ehad’dır, O Allah Samed’dir.” Yani diyor ki Allah “Müstakilen VAR ve Muhtar”dır ve O dışı kavramından münezzehtir. “O Allah Ehad’dır, O Allah Samed’dir” demek, “Allah Müstakilen VAR ve Muhtar’dır, ancak O Müstakilen VAR ve Muhtar’dır ve dışı kavramı olmayandır”. Ha, “O doğurmamış ve doğurulmamıştır: Başka Müstakilen VAR ve Muhtar YOKTUR” demektir. Başka “Müstakilen VAR ve Muhtar yoktur” demektir…

“Ve O’na hiç bir küfüv olmadı.” Bu aslında şu manaya da geliyor: İnsanlar araştırdılar, öğrendiler, baktılar ki “haa ancak yalnız Allah “Müstakilen VAR ve Muhtar”mış”ı anladılar demektir o. Ve buna benzer iddialardan vazgeçtiler demektir. Dolayısıyla “ve O’na hiç bir küfüv olmadı” demek de “müstakilen var ve muhtar” iddiaları yalandır, iftiradır, batıldır, YOK hükmündedir” demektir.

Dolayısıyla İhlas Suresinin kastettiği kastı olan mana topluca şudur: “Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah’tır, başka “Müstakilen VAR ve Muhtar” yoktur.”

Buna Samed ismini de ekleyelim: “Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah’tır ve O dışı kavramından, dışı bulunması, dışı kavramından münezzehtir ve başka Müstakilen VAR ve Muhtar yoktur. Müstakilen var ve muhtar iddiaları yalandır, iftiradır, batıldır, yok hükmündedir.” Veri tabanını oluşturacak olan, insanın hissedebileceği, hisleriyle bir hayal oluşturabileceği bir kasıttır bu. İşte bu kasıt önemlidir İhlas Suresini okurken.

  • Billahi anlamda imanlı olacaksın
  • İhlâs Suresinin her birini surenin kastettiği mananın hayaliyle okuyacaksın
  • Bunu beş yüz bin kez yapacaksın
  • Bu durumda hayaline İhlâs Suresi manası nakşolacak

Hayalin ana veri tabanı İhlâs Suresinin kastı olursa kişinin bütün amelleri bu surenin kastına uygun şekillenmek mecburiyetindedir. O zaman söylesinler bakalım, rastgele yaşamak bunun neresinde!

Rasulullah (SAV) Efendimizin bir başka hadislerinden de öğreniyoruz ki; bir yörede salât ikame edenlere imamlık görevi yapan sahabe efendilerimizden birisi salâtın her rekâtında zammî surenin dışında ayrıca İhlâs Suresi de okuyor. Cemaat diyor ki: “Ey kardeşimiz! Zaten zammî sure okuyorsun, bir de her seferinde neden İhlâs Suresi okuyorsun?” İmamlık yapan sahabe; “Siz bilirsiniz! Ben böyle yaparım! Ben İhlâs Suresi’ni seviyorum” diye cevap veriyor. Cemaatten bazıları bir fırsat olunca durumu ve bu yaşananları Rasulullah (SAV) Efendimiz’e arz ettiklerinde Rasulullah (SAV) Efendimiz; “Söyleyin o kişiye ki; Allah da onu seviyor” buyurmuşlardır.

Bir inanan salât ikame ederken hayalini mümkün olduğunca salâta çevirir, dolayısıyla İhlâs Suresini kastettiği manadan çıkmadan okumak o inanan için salâtta daha kolay olabilir. O halde, salât ikamesi ve beş yüz bin İhlâs okuması konusuna bu çerçevede bir yol düşünmek gerekir!

Surenin içerisinde “ihlâs” kelimesi geçmediği halde bu surenin isminin neden “İhlâs Suresi” konulduğunu anlamak artık zor olmasa gerek! Çünkü sure kişiyi İHLAS’a götüren suredir. “İhlâs Sûresi”ne bütün bu sebeplerden “Kurtuluş Sûresi” gözüyle de bakabiliriz.

Allah’a inanmayı, kul olmayı, Allah için kulluk görevleri yapmayı sevene İhlas Sûresi yeter!

Mustafa Yılmaz DÜNDAR